Prag’ın En Güzel Panoramik Manzarası Old Town Köprüsü Kulesi’ndendir
Dünyadaki hiçbir şehir, Prag’ınki gibi nefes kesici bir panoramik manzaraya sahip değildir. Prag’ın Lesser semtinin veya Strahov ve Petřín ile Prag kalesinin en güzel manzarası, Old Town Köprü Kulesi’ndeki gözetleme kulesindendir. Ancak güneş tam tepedeyken değil, çünkü aşırı ışık vardır. Gü n batımında izlenmesi tavsiye edilir.
Kararan hava, mimari mucizelerin ve ulusal nehrimiz Vlvata’nın güzelliğini açığa çıkarır.
Charles’ın Zafer Takı
Kule yalnızca bir savunma binası değil aynı zamanda Prag Kalesi’ne giden yoldaki geçit törenini süsleyen bir zafer takıdır. Bu, 1357 yılında Vlvata kıyılarını birleştirmek için inşa ettirdiği yeni taş köprü sırasında 4. Charles tarafından kararlaştırılmıştır. Üç vinç yüksekliğindeki boyu 515 metreye yükselen köprü, 1402 yılında tamamlanmıştır.
Kule, 14üncü yüzyılın 70-80lerinde tamamlanmıştır. Mimarı muhtemelen Petr Parléř’dır. Old Town tarafında kule 4. Charles, 4. Wenceslas, Vitus, Zikmund ve Vojtech’in heykelleriyle ve bir aslan heykeliyle süslüdür.
Kule, İsveç askerleri tarafından Otuz Yıl Savaşı’nda ve yine 1848 yılındaki ihtilal hareketleri süresince tahrip edilmiştir
Beyaz Dağ’da Protestanların uğradığı mağlubiyetten sonra idam edilenlerin kafaları 1621 yılında kulede sergilenmiştir. Kaynaklara göre bu mağlubiyet ağır olmuştur; asiler kraldan merhamet beklerken idamlar peşpeşe geldi, hatta bazılarında işkence de vardı.
Beyaz Dağ savaşından sonra genellikle Alman ve İtalyanca konuşan yabancı asilzadeler Bohemya’ya taşındı, çünkü idam edilen lordların malvarlıkları devasaydı.
On İki Baş Kulesi
İdamdan sonra cellat Mydlář kuleye elindeki iki sepetin içinde on iki baş taşıdı. Bu başlar, tel sepetlerin içinde uzun demir direklerden sallandırıldı. Altı tanesi Lesser Town’a (Mala Strana), diğer altısı da Old Town’a bakıyordu. Uzun süre teşhir edildikten sonra bu kafataslarının nereye kaybolduğu halen bir sırdır. Kesik bir el Ondřej Šlika’nın başının üstüne konmuştur ve profesör Jesenský’nin başının üzerine henüz canlıyken kesilmiş dili konmuştur.
Kule, mimar Josef Mocker’in yönetiminde 1874 ve 1878 arasında tekrar inşa edilmiştir. Kulenin en üstündeyken arka tarafımızda Jesuit manastırı olan Klementinum ve Křížovnický klášter bulunmaktadır, ve buradan güzel bir Old Town ve Vítkov manzarası izlenebilir.
Kuleden Charles Köprüsünün kavisleri görünmektedir, ki bu kavisler köprüden geçmekle fark edilmez. Eskiden elinde bir çubukla gezen Mr Žákovec adında bir görevlinin yaktığı gaz lambalarının manzaraları ve Vlvata Nehri’nden geçen ışıklı gemilerin görüntüsü gerçekten mutluluk verir. Yalnızca deli birisi dünyanın bu güzelliğine bakmayı kabul etmez.
Gökyüzüne Uzanan Katedral Gotik Parmak
Petřín yollarının etrafında yakılan lambalar gözetleme kulesine doğru çıkar. Kablolu vinç, ışık hattını oluşturur. Petřín gözetleme kulesi, aynı Strahov Manastırı gibi ışıklıdır.
St Vitus Katedrali olmasaydı burası monoton ve uzun bir saraylar silsilesi olurdu. Kraliyet meskeninden gökyüzüne uzanan gotik bir parmak burada sarayları, evleri, kiliseleri, özellikle çan kuleli St. Nicholas kilisesini, Lesser Town Köprü Kulesi’ni ve Infant Jesus’taki Our Lady Kilisesi’ni toprak set etrafında toplayarak dünya dışı bir güzellik yaratmaktadır.
Prag ayrıca Kramář’ın villasından Letná’ya kadar uzanmakta, yol gittikçe Vltava nehri kaybolmaktadır.
Azizlerin heykelleriyle süslü Gotik mücevheri Charles köprüsü nadiren boş kalır. Belki gece saatlerinde, sabah çok erken saatlerde veya kötü hava koşullarında. Bunlar dışında insan seli akmakta ve hiç kimse bu güzellikten etkilenmeden ayrılmamaktadır.
Kampa’yı da buna ekleyin ve atalarımızın bize bu güzelliği bıraktığı için neden müteşekkir olduğumuzu anlayabilirsiniz.