22’Nolu Tramvayla Düzenlenen Turlar
Prag’ı bir otobüs turuyla gezmek yerine ücretsiz rehberlik hizmetinin verildiği bir tramvay ile dolaşmayı deneyin. 22 numaralı tramvay Prag’ı tanımanız için harika bir yolculuk fırsatı sunar. Yaklaşık her 5 ile 10 dakika da bir çalışan bu tramvaylarda yolcular istedikleri yerlerde binebilir ya da inebilirler (standart bir bilet fiyatı 32 CZK’dır ve 90 dakika süresince geçerlidir).
Nehrin üzerinden geçerek, Küçük Şehir’e ve daha sonra kaleye gitmek için Yeni Şehir’den tramvaya binin, (Bu tramvay Pohořelec’ta durur). Rulmanınızdayken tramvaylardan yararlanmanın ne kadar kolay olduğunu ve kaleye ne kadar hızlı bir şekilde ulaştığınızı fark edeceksiniz. (250 CZK tutarındaki taksi yolculuğundan tasarruf edersiniz ve hem de çok daha zahmetsiz bir şekilde).
Gezmeye, Národní Třída durağından başlayın (Karşısındaki Metro durağı ile aynı adı taşıyan, Tesco Süpermarket ile yolun aynı tarafında yer alan Metro’nun yanındaki tramvaya binin). Bu tramvay, Národní Třída (Ulusal Cadde) boyunca çıngıraklar çalara döner. Náměstí Míru (Národní Třída’dan önceki 4. durak) durağının yakınlarında konaklamak ve yemek yemek için tavsiye edilen bir sürü mekân vardır.
Bir sonraki durak Národní Divadlo’dur ve nehri geçmeden hemen önce Café Slavia’nın karşısında Ulusal Tiyatro’yu göreceksiniz. Romantik plajlarla birlikte yat kiralama seçeneklerini de (adada kiralık rıhtım yerleri vardır) inceleyin ve enfes kale manzarasının tadını çıkarın. Frank Gehry tarafından tasarlanan “Dans Eden Ev” dört yüz metre daha yukardadır ve güçlükle de olsa görülebilir.
Sonraki durak olan Újezd bir parkın karşısında yer alır. Bu parktaki Komünizm Kurbanları Anıtı’na dikkat edin – Spektral bronz figürinleri görmek için parkın köşesindeki merdivenlerden aşağıya inin. Bir füniküler, sizi Petřín Eiffel’e -kule şeklinde- götürür.
Daha sonra tramvay, sağ tarafındaki (nehir) Kampa Adası’na paralel olarak yoluna devam ederek Hellichova’daki duraktan sonra kuzeye doğru ilerler. Ardından sol tarafta bulunan ve hacıların yoğun olarak ziyaret ettiği Prag’ın Çocuk İsası’nın bulunduğu Meryem Ana Kilisesi’nin yanından geçer. Daha sonra, tramvay yavaş yavaş tepeye doğru ilerleyerek Malostranské Náměstí (Küçük Şehir Meydanı)’ye girer. Yolun sonunda sağ tarafta Charles Köprüsü’nün büyüleyici görüntüsünü yakalayabilirsiniz.
Tramvay daha sonra Malostranské Náměstí ve Charles Köprüsü’ne en yakın olan durakta durur. Burada Saint Nicholas Kilisesi ile karakterize olan Küçük Mahalle’nin en önemli meydanı bulunur. Buradan, Nerudova Caddesi’nden Prag Kalesi’ne doğru yavaş yavaş tırmanarak gidebilirsiniz.
Malostranská’da durduktan sonra soldan 15 metre ilerde Wallenstein Sarayı Bahçeleri’nin girişi vardır. Arkanızda bulunan parkın sağ tarafında, günümüz yapıtlarından olan İkinci Dünya Savaşı Özgürlük Savaşçıları Abidesi yer alır (bundan sonra, Vlata Nehri üzerinden Josefov’daki Yahudi mahallesine giden köprü). Şimdi tramvay en uzun yola girer – istasyonlar arasındaki – bu an geçerli bileti olmadan yolculuk edenleri yakalamaya çalışan bilet kontrolcüleri için bulunmaz bir fırsattır. Tramvay tepeye tırmanışını tamamlayıp sola doğru keskin bir dönüş yaptıktan sonra, sağ tarafta Barok tarzında yapılmış birkaç kapıdan ilki olan ve hala korunmaya çalışılan Pisek Kapısı ya da Kum Kapısı’nı fark edersiniz.
Královský Letohrádek bir sonraki duraktır. Yolun hemen karşısında Kraliyet Bahçeleri ve Kraliyet Yazlık Sarayı, hoş kokular yayılan umumi bir tuvalet ve Prag Kalesi bulunur.
Eğer kaledeki harika yerleri görmek için sabırsızlanıyorsanız, kale girişine en yakın yer olan Pražský Hrad’deki durakta inin. Biraz fazla zamanınız varsa kısaca bahsedilen Pohořelec’de kalarak eğlenceli bir gezinti yapın.
Brusnice sonraki duraktır ve burada Yeni Dünya (Nový Svět) denilen bölgeyi görebilirsiniz; minik evlerin, hiçbir turist ya da dükkanın olmadığı arnavut kaldırımlı sokakların bulunduğu bu bölgede zaman adeta donmuş gibidir, duraktan buraya ulaşmak için bir heykelin bulunduğu küçük bir parkın içinden geçin—biraz ileride sol tarafta—daha sonra merdivenlerden aşağıya inin).
Tramvay, şehir surlarının kalıntıları boyunca oluşturulmuş olan yeşil alanı aşarak ilerler. Pohořelec durağı, kale güzergâhında olmasının yanı sıra Strahov’daki Manastır’a yakın olması nedeniyle de tercih ediliyor. Her şeyin yokuş aşağı olduğu burada inin. Ya da, karşıt yöne doğru giden bir tramvaya binin ve bu yolculuğu ters istikamette de yapın.
Yolu uzatmak için: Eğer turistik sembollerin dışında Prag’daki iş yaşamına da tanıklık etmek isterseniz, şimdilerde genç ve kozmopolit ailelerin yaşadığı ve bölgenin 1930’lardan kaldığını düşündüren 3’ün üzerindeki Fransız peyniri ve deniz ürünü satan dükkânları görmek için tramvayda kalın. Tramvaydan indikten hemen sonra sol tarafta oldukça ucuz fiyatları ve kalitesiyle kendini ispatlamış olan “By the White Lion” de yemek yiyin ya da yolun karşısındaki küçük bir fırın-kafe karışımı olan dükkânda çok çeşitli haşhaşlı hamur işlerinin tadına bakın (deniz ürünleri dükkânının yanında). Ayrıca gezinebilirsiniz ya da Břevnovský Klášter’deki sakin bir yer olan Benedictine Manastırı’na (2 durak daha aşağıdaki) gitmek için tramvaya binebilirsiniz. Pohořelec, buradan 5 durak ötededir. Burada sade ve güzel Barok tarzında yapılmış olan mütevazı bir restoranı, bahçeyi ve harika bir yer olan Otel Adalbert’i görülebilirsiniz. İstediğiniz zaman kaleye ve Strahov Manastırı’na geri dönmek için ters istikamette giden 22’nolu tramvayı kaçırmayın.