Strahov Manastırı
Strahov manastırı olarak bilinen manastır, bir grup Premonstraten’in buraya yerleştiği 1143 yılına kadar pek tanınmamaktaydı. Premonstratenler 1120 yılında St. Norbert tarafından kuruşmuş olan bir Roma Katolik azizler grubudur. Aynı zamanda Norbertian veya Beyaz Azizler olarak da bilinirler. Komünizm döneminde manastır kapatılmış ve birçok din adamı hapse atılmıştı. Bu grup komünizm rejimi çöktükten sonra, 1990’larda buraya geri döndüler. Manastır bölgesinde St. Roch Kilisesi, Mozart’ın 1787 yılında yukarıda bahsettiğimiz orgu çaldığı söylenen Our Lady of Ascension Kilisesi, Strahov Resim Galerisi ve dünyada bir eşi benzeri daha bulunmayan Strahov Kütüphanesi bulunmaktadır.
Bu olağanüstü kütüphane büyük salonlarda kurulmuş ve Barok tavan freskleri ile süslenmiştir. İki barok salona sahip olan bu kütüphane ülkedeki en büyük manastır kütüphanesi olup, yaklaşık 800 yaşındadır. Kütüphanede 130.000’in üzerinde eser bulunmakta ve bunlardan 2.500’ü 1500 yılından önce basılmış eserlerden ve 3.000’i el yazması eserlerden oluşmaktadır. Kütüphanedeki en eski kitap 9. Yüzyılda yazılmış olan Strahov İncilidir. Diğer eserler arasında Antwerp’li Christophe Plantin gibi ünlü yayıncıların eserleri yer almaktadır.
Yapı içerisinde iki kat yüksekliğinde, geçmişi 1780’e dayanan bir Felsefe Salonu bulunmakta ve bu salonun tüm tavanı Franz Maulbertsch tarafından yapılmış “İnsanlığın Ruhsak Gelişimi” isimli başarılı bir çalışmayla kaplanmıştır. Salonun dışındaki lobide mutlaka görmeniz gereken İlginçlikler Kabinesi bulunmaktadır.
Bu koridoru takip ederseniz 1679 tarihinde Giovanni Orsi tarafından inşa edilen Teoloji Salonuna (Barok mermer kaplı kavisli çatı ile) ulaşabilirsiniz. Teoloji Salonu duvarları üzerinde itinayla oyulmuş kitap rafları bulunmaktadır ve bu raflar değerli eserler ve el yazmalarıyla doludur. Minyatür Müzesinde isminizi pirinç üzerine yazdırabilirsiniz.