Günlük Geziler ve Turlar

Plzeň ve Pilsner Bira Fabrikası

Pilsner Bira FabrikasıBirçok insan için, Plzeň bira anlamına gelir. Eninde sonunda bu, kelimenin Alman formunda düşünülürse doğrudur. Pilsner Urquell ise birçok bira tutkunu için büyük stil birayı temsil eder. Bohemya’nın ikinci büyük şehrini ziyaret eden birçok turist bunu, onun anıtlarını ve kiliselerini görmek için yapar, ancak birçoğunun ise şehrin merkezinden kısa bir mesafe uzaklıktaki bira fabrikası için ziyaret ettiğini söylemek de yerinde olur.

Urquell’e kendi Çek markasını veren Plzeňský Prazdroj’un her bir etiketinde sembolü görünen, ünlü yenilenmiş geçidi görmemek ise imkânsızdır. Bira fabrikasındaki geziyi takip eden turistler, girişin hemen yanındaki Prazdroj restoranını, ziyaret edebilirler. Merkezi meydanın kuzey-doğusunda, Veleslavínova’daki Náměstí Republiky’de bulunan, ve şimdilerde Biracılık Müzesi olan antika tarihi bir sarı ev mevcuttur. Buranın ise ‘Na Parkánu’ adındaki kendine ait bir birahanesi mevcuttur.

Ancak Plzeň’in size sunabilecekleri biradan fazlasıdır. Eski kasaba ise büyük boyutta inşa edilmiştir ve kendisini daire içine almış endüstriyel şehirden ayıran büyük bulvarlarla çevrilmiştir. 1295’te Kral Václav tarafından inşa ettirilmiş olan ve 4 nehrin ortasında kalan şehrin bu bölgesi, kendi başarısı konusunda oldukça etkilidir. 17.yüzyılda 30 yıl kadar süren şiddetli bir savaş zamanı sonrasında, Plzeň, 19.yüzyılda, hem Skoda’nın silahlanması hem de sırasıyla 1842’de ve 1859’da kurulan bira fabrikaları zamanında, tekrar hızlı bir şekilde genişlemiştir. Bu genişleme ise, tren istasyonu ve gösterişli binalar da dâhil olmak üzere her biri yüzyılı aşkın eskilikteki büyük orandaki konutları ve çok sayıda meskeni açıklamaktadır.

Náměstí Republiky’daki benzer nitelikteki evler ise, genellikle kalkanlı-duvarlı Barok tarzı ve Rönesans dönemi evlerinin, ve St.Bartholomew’deki yüce kilise’nin gölgesinde kalmaktadır. Gotik kireç taşı kilisenin önemi ise dikkatleri dağıtarak ziyaretçileri Bohemya’nın en büyük şehir plazası olduğu gerçeğinden uzaklaştırmaktadır.

Çek cumhuriyetinin en yükseği olan yüz iki metre yüksekliğindeki (üç yüz otuz beş fit) çan kulesini de ölçekleyebilirsiniz. Bu kule; 1925’teki yıldırımda hasar gören ve asla tekrar tamir edilmeyen şehrin bambaşka bir kuledir. Kilisenin girişindeki mütevazılık ise, gösterişli mozaiklerinden değilse de, onun 14.yüzyıldan kalma oldukça etkileyici bir Meryem Ana adak taşından kaynaklanmaktadır.

Minibüs Prag – Plzeň. Online rahat minibüs rezervasyonu. İngilizce konuşan şoförler.

Plzeň

1686’da yapılan veba anıtı ise kilisenin kuzey kanadında (mükemmel bir Meryem ana çalışması olarak) konumlandırılmıştır, tıpkı Rönesans zamanının seramikli karanlık belediye binası gibi etkileyicidir.  Meydanın güneyinde bulunan Fransızların Manastırı ise, Barok stilli cephesine rağmen, harika Gotik girişlere sahiptir. Bunun arkasında buluna ve yeniden inşa edilen Batı Bohemya Müzesi ise, diğer tarihi sanat eserlerinin yanı sıra, çok sayıda 14. yüzyıl zırhlıları bulundurmaktadır. Meydanın batısında Prešovská’da ise turistler, 1998’de tamir görmüş ve Avrupa’nın en büyükleri arasında sayılan, Oryantal stilindeki devasa yapı olan Büyük Sinagog’a gidebilirler. Buna en yakın olarak, neoklasik “Tyl Tiyatrosu” Viyana’daki Ringstrasse‘de olsaydı yanlış durmazdı.

Ilgili Makaleler

Başa dön tuşu